Yerel ekonomimiz tarıma dayalıdır. Bunun büyük parçasını muz ve çilek tarımı oluşturmaktadır. Peki tarım kesimi son teknolojilerden layıkıyla yararlanmakta mıdır? Bu tam bir muammadır. En son enlemde muz tarımı yapmaktayız ve gurur duyuyoruz. Zira anavatanındakinden daha çok teknolojik şartları zorlayarak muz tarımını gerçekleştirmekteyiz. Tesisleşerek muzun daha çok rekolteye sahip olması için çalışmaktayız. İyi ama bu üretim tesislerini yaparken hangi kriterleri göz önüne almaktayız? Hangi planlamaları yapmaktayız? Benim bildiğim kadarıyla hiçbir hesaplama yapılmamakta olup dekara gidecek olan tüm tesis malzemeleri bir eli böğründe atıcısının iki dudağından çıkanla olmaktadır. Jeolog, mimar, inşaat mühendisi, harita mühendisi ile ziraat mühendisinden oluşan bir ekip sera üretim tesisleri için bir hesaplamada bulunmamakta bunu demir tüccarları eski düzen devam ettirmektedir. Sera konstrüksiyonunu etkileyen birçok etmen vardır. Bunu serayı yapacak olan usta hesaplayamaz. Teknik eleman desteğine ihtiyaç vardır. Tüm hesaplamaları yapılan bir tesisin ekonomik ömrü uzadığı gibi tesis maliyetleri de çok daha aşağı çekilmiş olur. Olması gerekenlere bir göz atalım ki sera tesislerinin maliyetlerini değerlendirme şansına sahip olalım. Bacasız sanayi tesisini daha ucuz maliyetle yapma imkanına sahip olalım.SERAYI ETKİLEYEN YÜKLER ve SERA KONSTRÜKSİYONUNDA ÖNEMİSera işletmesini oluşturan yapıların planlanmasında en önemli özellik, yapı elemanlarının üzerine gelebilecek yükleri, şekilleri bozulmadan çekebilmesidir. Ayrıca kurulması kolay, gölgeleme oranı az, ısı iletimi düşük, hafif, dayanıklı ve ucuz olması istenir. Yapıyı oluşturan elemanlar, etkili yükleri emniyetle taşıyabilecek en küçük kesit alanında olmalıdır. Projesiz olarak inşa edilmiş seraların herhangi bir doğal afete karşıda sigortasız olduğu görülmektedir. Aynı şekilde plansız ve projesiz olan seralar, yüklerin hesabı yapılmadığı için doğal olaylara karşılaşıldığında zarar ve tehlikeye maruz kalmaktadır. Yine bu tip seralar ürün yetiştiriciliği açısından da olumsuz etkilere sahiptir. Sera modelleri üzerinde değerlendirme yapılırken bölgenin iklim şartları belirleyici kriter olduğu için (rüzgar yükü, kar yükü vs.)sera bölgeleri için önem arz etmektedir.ETKİLEYEN YÜKLERSabit yüklerÇatı elemanlarının ağırlıkları ile seraya asılı sistemlerin ağırlıkları, seradaki sabit yükleri oluşturur. Çatı elemanlarının ağırlıklarında serayı kaplayan örtünün çatı, mertekler, aşıklar ve kirişlerin, yatay düzlemin birim alanına verdikleri yükün bilinmesi gerekir. Sera plastik örtüsü hafif olması nedeniyle, bu hesaplamalarda göz önüne alınmaz. Seraya asılı sistemlerin ağırlığında; sera iskelet elemanları üzerine sabit olarak bağlanacak sulama sistemlerinin oluşturacağı yükler seraların tüm servis ömrü boyunca değişmeyeceği için ölü yük olarak kabul edilir.Çatı Elemanlarının AğırlıklarıSeraların planlanmasında çatı elemanlarının ağırlıkları rüzgar yükü yanında özellikle göz önüne alınmalıdır. Bu nedenle serayı kaplayan örtünün çatı, mertekler, aşıklar ve kirişlerinin yatay düzleme verdikleri yükün bilinmesi gerekir. Plastik örtülü seralarda kullanılan merteklerin verdiği yük 3-4kg/m2, çatı makas kirişlerinin de 12-14kg/m2olduğu hesaplanmıştır.Seraya Asılı Sistemlerin AğırlığıSera iskelet elemanları üzerine sabit olarak bağlanacak ısıtma, sulama vb. sistemlerin oluşturduğu yükler, seraların tüm servis ömrü boyunca değişmeyeceği için ölü yük olarak kabul edilir. Eğer bu sistemler seranın kurulmasından sonra projelenecekse sera çatısının iz düşümüne 5-10kg/cm2’lik bir yük oluşturacakları kabul edilir.Hareketli yüklerBu yüklerin içerisinde; rüzgar, kar, çatıya asılan bitkilerin ve sera çatısını tamir için çıkan işçilerin ağırlıkları yanında deprem etkisi de göz önüne alınmalıdır.Rüzgar yüküÜlkemizde seracılık bölgesinde, sera planlamasında göz önüne alınması gereken en önemli yükler, rüzgar yükü ve çatı elemanlarının kendi ağırlık yüküdür. Seraların planlanmasında önemli etmenlerden biri olan rüzgar, estiği yöne dik olan yüzeylerde basınç diğer yüzeylerde ise emme kuvveti şeklinde etki yapmaktadır. Özellikle egemen rüzgarlara açık dar vadi ve boğazlarda, deniz kıyılarında rüzgar kuvvetinin etkisi oldukça önemlidir. Rüzgarlı günlerde, sera kapı ve pencerelerinin kapalı olması gerekir, çünkü, açık bırakılan yerlerden giren rüzgarın emme kuvveti seranın yıkılmasına sebep olabilir. Rüzgarın emme etkisiyle yapmış olduğu kaldırma kuvvetinin etkisi özellikle plastik örtülü seralarda, çatı örtüsü ve çatı elemanlarının daha hafif olmasıyla önemlidir. Bu nedenle çatı elemanlarının bağlantısının sağlam ve örtü malzemesinin balonlaşmasına engel olmak için örtü desteklenmelidir. Yörenin rüzgar hızı değeri meteorolojik kayıtlardan alınabilir. Rüzgarın yüzeylere yaptığı etki yapı yüksekliği ve rüzgar hızına göre değişir. Ancak seralarında yer aldığı 10 metre yüksekliğe kadar olan yapılarda rüzgarın dinamik etkisi 80kg/m2 olarak alınmalıdır. Sera taşıyıcı elemanlarının hesaplanmasında elde edilen en küçük malzeme kesit alanı değerlerine yüzde 25 oranında ekleme yapılarak rüzgarın basınç ve emme etkisi ortalama olarak malzemelerin hesaplanmasına katılmış olur. Rüzgarla birlikte sera çatı yapı malzemesinin ağırlığı hesaba katılırsa seranın birim alanı için gelecek yük plastik örtülü demir iskeletli seralarda ortalama 40kg/m2’dir.Kar YüküKar yağışı olmayan veya çok az olan yörelerde ve sera çatı eğiminin fazla olduğu işletmelerde kar yükü hesaba katılmaz. Ama sigorta açısından düşünülmesi gereklidir. Kar yükünün hesaplanmasında birim alandaki karın ağırlığı, seranın kurulduğu alanın denizden yüksekliği, sera çatısının eğim açısı göz önüne alınmalıdır. Diğer bir yağış şekli olan dolunun da sera dış yüzeyini oluşturan saydam malzeme üzerinde darbe etkisi yaptığından, dolu yağışı olan yörelerde örtü malzemesinin doluya dayanıklı olması gerekir. Bu nedenle dolu yağışı olan bölgelerde sera örtü malzemesinin yeter kalınlık ve nitelikte olmasına özen gösterilmelidir. Çatı elemanlarının boyutlandırılmasında, dolu yükü göz önüne alınmalıdır. Çatıya Asılarak Yetiştirilen Bitkilerin AğırlıklarıSeralarda birim alanda daha fazla bitki bulundurmak için serayı üçüncü boyutuyla kullanmak gereklidir. Bu nedenle sera, çatı alt veya üst elemanlarına bağlı tellerle sarılmak suretiyle ürün ağırlığına maruz kalır. Muz seralarında meyve dolgunluğa geçtikçe bu yük miktarı da artacaktır. Bu nedenle yükün, dikme başları arasındaki çelik tellere bağlanması nedeniyle çatı elemanlarına verdiği yük hesaba katılır.Sera Üzerinde Çalışan İşçilerin AğırlığıSeranın kurulması, bakımı ve onarımı sırasında işler, seranın çatısına çıkılmadan yapılabiliyorsa canlı yük dikkate alınmaz. Hesaplamalarda rüzgar yükünün de etkili olması ve bu tür tamiratların rüzgar olmayan havalarda yapılması nedeniyle, çatıya çıkılsa bile bu yük hesaba katılmaz. Depremin Dinamik YüküDeprem kuvvetinin yapılara yatay kuvvetler şeklinde etki yaptığı bilinmektedir. Depremin yapı kitlesi ve elemanlarına bu etkisi, yapı elemanlarının daha kalın olarak yapılmasına neden olursa da, serada çalışanların can güvenliğini etkileyici rol oynamadığı için sera elemanlarının hesaplanmasında kullanılmaz. Sabit yükler ve diğer hareketli yükler sera tasarımında çok önemlidir. Özelliklede rüzgar yükleri sera yapılarına ciddi zarar veren yük grubundadır. Seralar tasarlanırken bölgenin iklim verilerine bağlı olarak gerekli olan rüzgar kuvvetleri hesap yükü olarak alınmalıdır. Bu yükler genellikle rüzgar hızının 120 km/h’a kadar olduğu varsayılarak 80-120 km/h arasında alınmaktadır. Kaldı ki bu hızlarda esen rüzgara dayanıklı sera tesisleri yapılmaktadır. Ancak bazı bölgelerin meteorolojik verilerine bakıldığında bu hızların üzerindeki hızlarda rüzgarlarında estiği görülmektedir. Bu sebeple sera yapısının kurulacağı bölgenin atmosfer etkileri göz önünde bulundurularak modeller oluşturulurken etkin rüzgar kuvvetleri o şartlara göre seçilmelidir. Aynı şekilde yağmur yağışından kaynaklanan yüklerde dizayn yükü olarak önem kazanmaktadır. Özellikle sera çatısında oluşturulan derecelerde bu yükler kritik gerilmeler oluşturduğundan sera örtü malzemesinin çok iyi derecede kaplanması gereklidir. Deprem yükleri ise seraların tasarımında çok büyük etkiye sahip olmayan yük grubuna girmektedir. Tüm bunları göz önüne aldığımızda tesis maliyetlerinin minimum yüzde 30 gibi bir oranda azalacağı muhakkaktır. Günümüz şartlarında her şeyin dövize endeksli olduğu bir dönemde maliyetlerin bu oranda düşmesi yatırımcı açısından çok büyük bir orandır. Bu da demektir ki birim alandan daha çok üretim ekonomiye daha çok katkı demektir. Anamur’uMUZ geleceğimizdir. Sahip çıkmak ve en iyi noktaya getirmek yerli üreticinin görevidir. Az üretim girdisi ile daha çok verim daha çok kazanç demektir. Ürününüz bereketli kazancınız bol olsun.