Siyah sigatoka hastalığının ilk belirtileri, 3. veya 4. açık yaprakların alt yüzeyinde görülen küçük, klorotik lekelerdir. Noktalar yaprak damarlarıyla sınırlandırılan ince kahverengi çizgilere kadar gelişir. (Şekil 1) Çizgilerin rengi daha koyu, bazen mor bir renkle, üst yüzeyde görünür hale gelir. Lezyonlar daha sonra genişler, karakteristik siyah çizgileri oluşturur. (Şekil 2)(Şekil 1)(Şekil 2) Hastalık şiddeti yüksek olduğunda, yaprağın büyük alanları kararır. Yaprak altında sayısız, küçük, siyah noktacıklar ortaya çıkar. (Şekil 3)(Şekil 3) Genç çizgileri ve lekeleri siyah renkte olana siyah sigatoka, sarı renkte olana sarı sigatoka denmektedir. Yapıları incelenerek sarı ve siyah sigatokalar arasında ayrım yapılabilir. Sarı sigatoka semptomları (Şekil 4 ve 5) tipik olarak siyah sigatoka semptomlarına göre daha yavaş gelişir. (Şekil 6)(Şekil 4)(Şekil 5)(Şekil 6) Anavatanında hiç müdahale edilmemiş bir muz ağacının geldiği en son nokta resimdeki gibidir. Ülkemizde son zamanlarda yayılmaya başlaması önlem alınmasını gerektirir. (Şekil 7)(Şekil 7)KİMYASAL MÜCADELESİKimyasal mücadelede kullanılabilecek ilaçlar mancozeb, klorothalonil, benzimidazol etken maddeli ilaçlardır. Fidan döneminde iken tespit edilip uygulama yapılmalıdır. İlerleyen dönemlerde kimyasal kullanılması hastalığın seyrini değiştirmez.KÜLTÜREL MÜCADELESu ve havanın daha iyi drenajı, daha iyi yabancı ot mücadelesi, ağır hastalıklı yaprakların ve bitkilerin seralardan çıkarılması gibi kültürel yönetim teknikleri de bir miktar kontrolü sağlayabilir. Enfekte olmuş yaprakların dışarı atılması hızlı üremenin bir miktar önüne geçecektir.