Muz üreticilerimiz ortak bir çatı altında üretim ve pazarlama için bir araya gelmek zorundadır. Günümüzde tarımsal piyasalarda güç sahibi olmak, üretimin çokluğuyla değil, ona dayanan örgütlerle sağlanabilmektedir. Üreticilerin, ürettikleri ürünlere hak ettikleri değeri elde edebilmeleri için, tarımı görüp gözeten, bir merkezden tutarlı stratejiler üreten ve bunu uygulama gücüne sahip bölgesel bir yapı etrafında organize olmaları gereklidir. Dağınık bir yapıda farklı stratejiler izleyerek bireysel yapılan üretim faaliyetleri sorunların çözümünde yetersiz kalmakta, oysa planlı ve organize örgüt gücünden faydalanarak bireysel olarak çözülemeyen sorunlar kolaylıkla aşılabilmektedir. Ülkemizde tarım kooperatifleri, üretici örgütleri kırsal toplumun yaşam düzeylerini iyileştirmede, kıt kaynaklara sahip olan üreticilerin gelirlerini artırmada ve tarımsal gelişmeyi sağlamada önemli araçlardan biri olup, bütün dünyada etkin bir biçimde kullanılmaktadır. Kooperatifleşme, birlikten doğan güçten faydalanarak planlı ve organize hareket etme talebinin bir ürünüdür. Dolayısıyla, tarımda örgütlenmenin güçlenebilmesi, üreticilerin bu faaliyetin faydaları hakkında gerekli birikimi edinmeleri ile mümkündür. Ancak ülkemizde çok sayıda tarım kooperatifi ve üretici örgütü bulunmasına rağmen tarımda örgütlenme henüz yeterli seviyede değildir. Özellikle mali sorunlar, örgütlenme bilincinin tam olarak yerleşmemesi ve tarım kesiminde eğitim düzeyinin düşük oluşu, örgütlerin gelişimini engellemekte ve onları bir anlamda kamuya bağımlı kılmaktadır. Oysa gelişmiş ülkelerdeki özerk ve bağımsız üretici örgütleri tarım politikalarının oluşumunda etkili olmaktadırlar. Örgütler daha da ileri giderek yatay bütünleşmelerini tamamlamışlar, birçok ülkede federasyon ve konfederasyon (bölge ve merkez birlikleri) şeklinde üst örgütlerini oluşturmuşlar, dikey bütünleşme yoluyla da faaliyetlerini çeşitlendirerek ekonomik açıdan güçlenmişlerdir. Bölgesel ve kırsal kalkınmanın etkin olarak yürütülmesi ve hedef bireylere ulaşmadaki başarı ancak etkin gruplar üzerinden olmaktadır. Ülkemizdeki tarımsal işletmelerin tarım politikalarında yönetim ve organizasyonlarda söz sahibi olması bu günkü haliyle zor gözükse de kaynakların etkin kullanımı açısından işlerin kooperatifler ve üretici birlikleri üzerinden yürütülmesi son derece gerekli bir olgudur. Özellikle bölgesel ve kırsal kalkınma plan ve programlarında bireyler grup oluşturamamışa ekonomik etkinlikten bahsedilemez. Eğer bölgesel çalışmalar geniş ve örgütlü gruplar üzerinden yürütülmezse Uygulanan bölgesel çaptaki program küçük çaplı bir etkinliğe dönüşür. Toplam fayda ise sadece sosyal kazanımlarla sınırlı kalır. Bugün Anamur’da kurmuş olduğumuz yenilenebilir enerji Anamur muzu üretim ve pazarlama kooperatifinin bölgemiz ekonomisine ve muz savaşlarına dur diyeceği kanısındayım. Zira bu örgütlenme tüm muz üreticileri açısından çok olumlu bir gelişmedir. Üreticiden tüketiciye ancak bu şekilde ulaşılır ve ürünler gerçek değerinden alınır satılır. Kooperatifçilik olgusunun daha çok öne çıkarılması için var gücümüzle ortak çalışmak zorumdayız. Ülkemizde bunun örnekleri mevcuttur. Neden Anamur’da olmasın ki?