Anamurlu Yazar Ali Rıza Borazan’ın, Kur'anın Kur'anla Tefsiri adını verdiği dördüncü kitabı çıktı.Borazan’ın yazdığı kitaplar ve özetleri:Yaklaşık kırk üç yıllık Kur’an’ı doğru anlama konusunda göstermiş olduğum çaba ve gayretim sonucu Kur’anda anlatılan din ayetlerden yayınlanmış olan kitaplara dökülüp anlatılmıştır.Kur’an yaklaşık bin dört yüz yıldan bu taraftan meal ve tefsirler yapılarak Kur’an hakkında doğru yanlış bir şeyler anlatılmaya çalışılmıştır. Öncelikle Kur’an gökleri ve yeri yaratan Allah tarafından insanların dünya hayatında nerde nasıl davranacakları konusunda doğru bir bilgi vererek, Allah’ın insanlar için çizmiş olduğu hayat projesinin adıdır. Bu sebeple Kur’an’ı doğru anlayan ve doğru yaşayan insanlar hem dünya hayatında hem de ahiret hayatında mutludurlar. Bu Allah’ın iman eden ve salih amel işleyen insanlara kesin bir taahhüdüdür.Allah’ın insanlara göndermiş olduğu din, Allah’ın yaratmış olduğu evren yasaları ile indirmiş olduğu vahiy yasalarının tam bir mutabakat içerisinde olan çelişkisiz bir dindir. Kur’an bir organizma gibidir. Kur’an içerisinde geçen kelime ve ayetler kendi sistemi içerisinde kendi anlam vermektedir. Arapça bilmek demek Kur’an’ı anlamak demek değildir. Arapça ayrı bir ilimdir. Kur’an’ı anlamak ayrı bir ilimdir. Şimdi Kur’an’da geçen bazı ayetlerden örnekler vererek Kur’an’ın doğru anlaşılmasında önemli ipuçları vereceği kanaatindeyim.33/72. Gerçek şu ki, biz emanetleri göklere, yere ve dağlara sunduk da onlar bunu yüklenmekten kaçındılar ve ondan korkuya kapıldılar; onu insan yüklendi. Çünkü o, çok zalim, çok cahildir.Ayette ifade edildiği gibi evrende temel olarak iki farklı varlık vardır. Bunlardan birisi emanet ve sorumluluk taşıyan varlıklardır. Kur’an bu varlıklara insan ismini vermektedir. İkinci varlık ise emanet ve sorumluluk taşımayan varlıklardır. Kur’an bu varlıklara da melek ismini vermektedir. O zaman evrende görülen ve görülmeyen varlıklar ya melekler kategorisindendir. Sıfatlanarak isim almışlardır. Ya da görebildiğimiz insanlar kategorisinden olup sıfat alarak isim almışlardır. Yani evrende gördüğümüz varlıklar ya meleklerdendir ya da insanlardandır. Başka bir varlık yoktur. Bu ifadeleri kullanırken insanların akıllarına hemen sorular gelebilmektedir. Öncelikle Allah insanlara nasıl bir din göndermiş ilgili ayetlerden örnekler vermeye çalışalım.4/82. Onlar hâlâ Kur'an'ı iyice düşünmüyorlar mı? Eğer o, Allah'tan başkasının katından olsaydı, kuşkusuz içinde birçok aykırılıklar (çelişkiler, ihtilaflar) bulacaklardı.67/3. O, biri diğeriyle 'tam bir uyum' (mutabakat) içinde yedi gök yaratmış olandır. Rahman (olan Allah)ın yaratmasında hiç bir 'çelişki ve uygunsuzluk' (tefavüt) göremezsin. İşte gözü(nü) çevirip-gezdir; herhangi bir çatlaklık (bozukluk ve çarpıklık) görüyor musun?67/4. Sonra gözünü iki kere daha çevirip-gezdir; o göz (uyumsuzluk bulmaktan) umudunu kesmiş bir halde bitkin olarak sana dönecektir.30/30. Öyleyse sen yüzünü Allah'ı birleyen (bir hanif) olarak dine, Allah'ın o fıtratına çevir; ki insanları bunun üzerine yaratmıştır. Allah'ın yaratışı için hiçbir değiştirme yoktur. İşte dimdik ayakta duran din (budur). Ancak insanların çoğu bilmezler.İşte aciz âne beni geleneksel din anlayışından Allah’ın vahiylerle çerçevesini çizmiş olduğu din anlayışına götüren ayetler bunlardır. Allah dünya hayatında yaratılmış olan insanları temel olarak iki kısma ayırmaktadır. Bunlardan birisi Müslüman olan insanlardır. Diğeri ise Müslüman olmayan insanlardır. Allah’ın razı olduğu insanlar sadece Müslüman olan insanlardır. Şu ayetler de onu ifade etmektedir.41/33. Allah'a çağıran, salih amelde bulunan ve: 'Gerçekten ben Müslümanlardanım' diyenden daha güzel sözlü kimdir?6/162. De ki: 'Şüphesiz benim namazım, ibadetlerim, dirimim ve ölümüm âlemlerin Rabbi olan Allah'ındır.'58/22. Allah'a ve ahiret gününe iman eden hiç bir kavim (topluluk) bulamazsın ki, Allah'a ve elçisine başkaldıran kimselerle bir sevgi (ve dostluk) bağı kurmuş olsunlar; bunlar, ister babaları, ister çocukları, ister kardeşleri, isterse kendi aşiretleri (soyları) olsun. Onlar, öyle kimselerdir ki, (Allah) kalplerine imanı yazmış ve onları kendinden bir ruh ile desteklemiştir. Onları, altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacaktır; orada süresiz olarak kalacaklardır. Allah, onlardan razı olmuş, onlar da O'ndan razı olmuşlardır. İşte onlar, Allah'ın fırkasıdır. Dikkat edin; şüphesiz Allah'ın fırkası olanlar, felah (umutlarını gerçekleştirip kurtuluş) bulanların ta kendileridir.Allah’ın insanlık tarihinin başlangıcından bu tarafa göndermiş olduğu dinin adı İslam teslim olanların adı da Müslümandır. Allah katında peygamberler aracılığı ile göndermiş olduğu İslam’dan başka hiçbir din yoktur. Yahudilik ve Hıristiyanlık Allah’ın gönderdiği bir din değil, Hazreti Musa ve hazreti İsa’nın getirdiği Tevrat ve İncil’i orijinalini bozup bir menfaat karşılığında kendi elleri ile eski ahit ve yeni ahit diye yazdıkları Tevrat ve İncil’dir. Tevrat ve incilin orijinali Kur’an’da anlatılanlardır.Uzun lafın kısası, yazmış olduğum kitaplarda, İnsanların yanlış anladıkları helak kavramı, Âdem Melek iblis cin şeytan yasak ağaç, helal ağaç kavramları, ayrıca insanların ilk yaratılışları ile ilgili konular ve Nuh tufanı hakkında detaylı bilgiler geniş olarak kitaplarda anlatılmaktadır. Sözün özü Kur’an bize temel olarak şu mesajı vermektedir. İnsan kaderini Allah yazıp çizmez. İnsan kendi kaderini tercih iki farklı yoldan tercih edip seçtiği yolda insan ergenlik yaşına gelince, kendi kaderini kendisi yazarçizer ve rolünü de kendisi oynar. Şunun üzerinde ısrarla durarak anlatıp durmak istiyorum. Allah dünya hayatında İnsan kararına asla müdahalede bulunmaz. Peygamberleri ve şeytanları teklif sunucu olarak gönderir. İnsan üzerinde ne şeytanların ne de peygamberlerin zorlayıcı bir gücü yoktur. Hiçbir insan kendisi istemedikçe bütün dünya üzerindeki insanlar toplanıp bir araya gelseler. Onu ne doğru ne de yanlış yola getirebilirler. İnsan kendi kendisine yetkili ve sorumludur. Her insan yapmış olduğu iyi veya kötü davranışını, sonucuna katlanmak koşulu ile insanları kendi özgür iradelerine bırakarak ölünceye kadar müdahalede bulunmadan sınava tabi tutar.16/61. Eğer Allah, insanları zulümleri nedeniyle sorguya çekecek olsaydı, onun üstünde (yeryüzünde) canlılardan hiçbir şey bırakmazdı; ancak onları adı konulmuş bir süreye kadar ertelemektedir. Onların ecelleri gelince ne bir saat ertelenebilirler, ne de öne alınabilirler.Kitaplarımda anlattığım Kur’an değildir. Olsa olsa Kur’an’dan anladıklarım ve yorumlarımdır. Doğrularım gökleri ve yeri yaratan Allah’a yanlışlarım ise bana aittir. Kitaplarımı okur ve yanlışlarımı belge göstererek düzeltirseniz sevinirim. Biz de ayette zikredilen gibi Raina bizi güt demeyin Unzurna bizi gözet diyenlerdeniz.2/104. Ey iman edenler, 'Raina-Bizi güt' demeyin. 'Unzurna-Bizi gözet' deyin ve dinleyin. Kâfirler için acı bir azab vardır.Allah’ın selamı Kur’an’ı doğru anlayıp doğru yaşamayı kendisine ilke edinenlerin üzerine olsun.Kitaba Ulaşmak İçin 0553 124 74 89
Eğitim
08 Mart 2023 - 18:58
Güncelleme: 08 Mart 2023 - 19:29
Ali Rıza Borazan'ın dördüncü kitabı çıktı
ANAMUR GAZETESİ / Musa Suğan - Anamurlu Yazar Ali Rıza Borazan’ın, Kur'anın Kur'anla Tefsiri adını verdiği dördüncü kitabı çıktı.
Eğitim
08 Mart 2023 - 18:58
Güncelleme: 08 Mart 2023 - 19:29
İlginizi Çekebilir