Anamur Sınav Koleji'nde 23 Nisan coşkusu!
ANAMUR GAZETESİ / Musa Suğan - Anamur Sınav Koleji'nde Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk tarafından dünya çocuklarına armağan edilen 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nın coşkusu yaşandı. Şarkılar, danslar ve eğlencelerle dolu etkinlikte, çocuklar unutulmaz bir gün yaşadı.
Anamur Sınav Koleji'nde Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk tarafından dünya çocuklarına armağan edilen 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nın coşkusu yaşandı. Şarkılar, danslar ve eğlencelerle dolu etkinlikte, çocuklar unutulmaz bir gün yaşadı.
Sınav Koleji'nden 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı hakkında yapılan açıklama şu şekilde:
Değerli Öğretmen Arkadaşlarım, Değerli Veliler, Değerli Anamur Halkı, Sevgili Öğrenciler,
23 Nisan 1920 Türk milletinin iradesini temsil eden, Birinci Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı gündür. Türk halkının, var olma- yok olma savaşları içinde Ulusal egemenliğini ilan ettiği gündür. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atıldığı anlamlı gün olmakla beraber, yarının büyükleri geleceğin teminatı çocuklar için de bir şenliktir. Hepimize kutlu olsun.
Değerli Anamur Halkı,
Büyük Atatürk önderliğinde birlik ve dayanışma içinde, Ulus-Ordu bütünleşmesiyle yürütülen Kurtuluş Savaşı, Türk Ulus’unun bağımsızlığı ve özgürlüğü söz konusu olduğunda, tüm güçlükleri aşacağını kanıtlayan, sonuçlarıyla tarihin akışını değiştiren bir kahramanlık gerçeğidir.
Atatürk, Anadolu'ya geçerken yalnızca bağımsızlığı ve yurdun kurtarılmasını değil, aynı zamanda kendine özgü değerleri bulunan, Ulusumuzun şanlı tarihine ve yüceliğine yaraşır, yeni bir devletin kurulmasını da amaçlamıştır.
Bu yönüyle 23 Nisan tarihi, Türkiye Cumhuriyeti'nin doğuşunun da habercisidir.
23 Nisan, ulus istencini üstün kılan, laik, demokratik, çağdaş Cumhuriyet rejimini getiren günü simgelemektedir.
Bugün, yöneteni ve yönetileniyle herkese düşen görev, 23 Nisan'ın felsefesine sahip çıkmak ve onu yaşatmaktır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi ve toplum olarak bizler Ulu Önder Atatürk’ün, yüce kişiliğine ve devrimlerine layık olduğumuzu kanıtlamak zorundayız.
Ve hepimiz şunu bilmeliyiz ki milli egemenlik, ulusun namusu, onuru, şerefi demektir.
Ulusal egemenlik demek özgürlük demek, bayrak demek, Atatürk demek, Mehmet Akif demek, kahraman Mehmetçiklerin gözlerindeki asil bakış, Nene Hatun’ların, Yörük Efe’lerin omuzlarında taşıdığı mermi, isimsiz kahramanların tarihi demektir.
Değerli misafirler,
Türkiye Cumhuriyeti’nin, birliğini, ülkesi ve ulusuyla bölünmez bütünlüğünü koruyacağına, Atatürk ilkeleri ışığında çağdaş bir ülke olmanın gereklerini, ödünsüzce yerine getireceğine, Cumhuriyet'e inanan kuşakların ve kurumların çabalarıyla, aydınlık yarınlara ulaşacağına inancımız olmalıdır. Bu nedenle;
Çıkmaz sokaklarda kapı arayan Ey kardeş! Gör artık bayrağı olmayan topraklarda değilsin. Bastığın yer toprak değil vatan.
Analar, babalar, can dediğimiz dostlar!
Candan öte şeyler de var, bayrak gibi, cumhuriyet gibi, vatan gibi… kuzeyli, güneyli, doğulu, batılısı ile harman olan bu vatan toprakları her derde derman olmuştur, olmaya da devam edecektir.
Değerli Misafirler,
Bu vatanın birlik beraberliği için, göz gibi olalım iki tane ama bakınca tek görelim. Renkli leblebiler gibi olalım. Farklı renklerde ama aynı kasede.
Bu memleket için hep beraber haykıralım.
Dört nala gelip uzak Asya’dan
Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan
Bu memleket bizim.
Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak
Ve ipek halıya benzeyen bu toprak,
Bu cehennem, bu cennet bizim.
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
Ve bir orman gibi kardeşçesine
Bu hasret bizim.
Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın
Yok edin insanın insana kulluğunu.
Bu davet bizim.
Değerli Misafirler,Bu vatan için beden ve ruh olalım aynı canda birleşelim biz olalım. Türkiye Cumhuriyeti olalım.